Yargı Reform Adımlarıyla Güçleniyor
Başta İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya olmak üzere pek çok ülkede bir dönemler “Kral Asla Hata Yapmaz! Burada kamu görevlilerinin hukuk dışına taşan işlem ve eylemleri nedeniyle sorumluluktan bağışık kılınma durumu, kralın kolu olarak görülen yargıçlar için de geçerliydi[13]. Yargıcın kararından dolayı sorumluluğu gerçekten de son derece duyarlı bir konudur. Kasden yanlış karar verme durumu hariç, yargıcının kararlarından dolayı yaptırımla yüz yüze kalması bağımsızlığı konusunda çekinceler yaratır. Bu nedenle ölçü ve dengenin çok iyi kurulup korunması gerekmektedir[14]. Bunun yanında, hakimlerin şahsi fiilleri sebebiyle, verdikleri zararlardan dolayı BK. Md. uyarınca sorumlu olmasına engel bir hal bulunmamaktadır\. Poker ve blackjack masalarında şansını denemekten çekinme. bahsegel giriş\. Hakimlerin yargısal görevleri sırasında meydana gelen zararlardan sorumluluk halleri ve şekli ise esas çalışma konumuz olan HUMK’da özel olarak düzenlenmiştir. Gerek AY’da gerekse 2802 SK.’da ortak hükümler içerisinde yer almalarına rağmen, yargısal faaliyet sebebiyle sorumluluk konusunda hakimler ve savcılar birlikte düzenlenmemiştir.
Özerklik statüsü verilen federasyonlar; “organları genel kurul tarafından seçimle göreve gelen, her türlü kararlarını kendi organları nezdinde alan, bütçesi genel kurul tarafından onaylanan ve ibra edilen federasyonlar”dır. Özerklik tanınan federasyon, hazırlayacağı ana statü ve buna bağlı talimatlara göre genel kurulunu ve yetkilendireceği diğer organlarının oluşumunu, görev ve yetkilerini belirlemektedir. Özerk federasyonlar, uluslararası federasyonların öngördüğü kurulları oluşturmak zorundadır. Özerk federasyonların; genel kurulların toplanması ve çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar ile kimlerin oy kullanabileceği ve GSGM Tahkim Kurulu ile ilişkileri “GSGM Özerk Spor Federasyonları Çerçeve Statüsü[68]” ile belirlenmiştir. Özerk federasyonlarca hazırlanacak ana statü, söz konusu Çerçeve Statü’ye aykırı olamaz. TSK’da görevli personele sadece disiplin amirleri tarafından değil disiplin kurulları tarafından da disiplin cezaları verilebilmektedir. Askeri Ceza Kanunu ile 477 sayılı kanunda yazılı disiplin suçları ile disiplin tecavüzlerinden dolayı disiplin cezası vermeye disiplin amirleri yetkilidir. Birinci bölümde açıklandığı üzere, TSK’da görevli Devlet memurlarına verilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezası disiplin kurulu kararı alındıktan sonra verilebilmektedir. Yine Devlet memurluğundan çıkarma cezası yüksek disiplin kurulunca verilmektedir. Devlet memurları dışında kalan üniforma giyen bazı personele kendi özel kanunları gereği disiplin kurulları tarafından ceza verilmektedir. Bunlar Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin başkan, başsavcı ve üyeleri ile askeri öğrencilerdir[726].
Bilgi alma hakkı ise failin soruşturma dosyasını görme hakkını içerir. DMK memurlara soruşturma dosyasını görme hakkı tanımamıştır. Kanun sadece hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memurlara sicil dosyası hariç soruşturma dosyasını inceleme hakkı tanımıştır (m.129/son)[352] . Disiplin soruşturması aşamasında disiplin amiri veya herhangi bir üstü, faili AsCK’nın 169. Maddesi kapsamında geçici olarak tutuklamışlarsa, disiplin amiri verdiği cezadan tutukluluk süresini indirecektir (AsCK m.177).
- Yılda en az bir defa toplanan divan kanunları kabul eder, divan üyelerinin kanun teklif etme yetkileri vardır.
- Maddenin ilk cümlesinde “herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır.” Denilerek ayırım gözetmeksizin tüm insanların yaşamını kanun himayesine almıştır.
Devletin ırk, cins, dil ve din ayırımı yapamayacağı ve herkesin kanun önünde eşitliğini teminat altına alacağı belirtilmiştir. Seçimlerin genel, eşit ve gizli oyla olması emredilmiştir. Etnik, ırk veya din yönünden ayırımcılık ve bölgeci propaganda yasaktır. Bağımsızlık ve yeni anayasadan sonra benzeri örneklerde olduğu gibi Mali’de de siyasî çalkantılar, istikrarsızlıklar ve müdahaleler ortaya çıktı. 1968 Kasımında kansız bir hükümet darbesi oldu, 1960 anayasası yürürlükten kaldırılarak geçici bir anayasa uygulandı. 1981’de ise bu anayasa da önemli değişikliklere uğradı. Yürütme bakanlar kurulu tarafından yerine getirilen bir görevdir. Başbakan bakanlar kurulunun iş birliği içinde hareket etmesini sağlar. Kararnâme çıkarılmasını gerektiren işlerde bakanlar kurulu kararlarının emîrin onayına sunulması mecburidir. Kıbrıs Osmanlı Devleti’nin bir parçası iken 1878 yılında İngiliz hâkimiyetine girdi. Uzun bir süre bu statüde kaldıktan sonra bağımsızlık kazandı.
(2) Müdafiin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alması,soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise, Cumhuriyet savcısının istemiüzerine, sulh ceza hâkiminin kararıyla bu yetkisi kısıtlanabilir. D) Kusur yeteneğinin bulunmaması nedeniyle hakkında ceza verilmesine yerolmadığına karar verilenler. (3) İftira konusunu oluşturan suç veya yalan tanıklık nedeniylegözaltına alınma ve tutuklama halinde; Devlet, iftira eden veya yalantanıklıkta bulunan kişiye de rücu eder. (2) 117 nci maddenin birinci fıkrasında gösterilen hâllerde zilyet vebulunmazsa yerine çağrılacak kişiye, aramaya başlamadan önce aramanın amacıhakkında bilgi verilir. (3) 109 uncu madde ile bu madde hükümleri, gerekli görüldüğünde, görevlive yetkili diğer yargı mercileri tarafından da, kovuşturma evresinin heraşamasında uygulanır. H) Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı veödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almaküzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak.
Aynı usulün kapsamına anayasanın değiştirilmesine dair hüküm de girer. Son bölümde anayasanın değiştirilmesi esaslarını da ihtiva eden çeşitli hükümler yer alır. Anayasanın değiştirilebilmesi için meclisin üçte ikisinin kabulü ve emîrin onayı gerekir. Emîrin yetkilerini düzenleyen başlıca hüküm olan 35. Yürütme, emîrin sahip bulunduğu yetkiler dışında bakanlar kurulu tarafından yerine getirilir. Emîr gerekli gördüğü bakanlar kurulu toplantılarına başkanlık eder. Hükümet devlet dairelerini denetler, genel siyaseti belirler ve uygulamasını takip eder. Anayasada mahallî idareler ve malî konular da yürütme başlığı altında düzenlenmiştir. İster aday gösterme ister ön seçim olarak kabul edilmiş olsun ahid usulünün geçerli olabilmesi için ehlü’l-hal ve’l-akdin rızası gerekli görüldüğü takdirde halifenin belirlenmesi usulü gerçekte ikiden bire indirilmiş olmaktadır ki bu da seçimden ibarettir. Bu usul ehlü’l-hal ve’l-akdin rızasına bağımlı bulunmayan bir tayin olarak kabul edildiğinde ise biri seçim diğeri veliaht tayini olmak üzere iki yol ortaya çıkmaktadır.
Bu tartışmada; yargısal görevli olduğu görüşünü benimsesek dahi savcıların HUMK 573 vd. Maddelerinde düzenlenen sorumluluk sistemine dahil olmadığının kabulü gerekir. Maddede de “hakim ve icra reisi…” olarak ifade edilmektedir. Buna göre anılan hükümler, “yargı mensuplarının” değil “hakimlerin” sorumluluk sistemiyle ilgilidir. Bu sebeple savcılar her durumda bu hükümlerin dışında olup, ya genel kamu görevlilerinin sorumluluğuna ya da şahsi sorumluluğa tabidirler. Buna göre de, yasa hükmünün İdari Hakimler açısından doğru yorumlanmadığı, İdari Yargı hakilerinin görev alanının ve görev dışı fiillerinin sağlıklı değerlendirilmediği sonucu çıkmaktadır. Bu sebeple Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 573.maddesine göre İdari Hakimler aleyhine çılan davanın Danıştay ilgili Dairesinde görülmesi hem kanunun lafzına, hem de uzmanlığın gereği ve yargı kolları ayrımına uygun düşecektir. Anayasamızın 1.maddesinde; Türkiye Devletinin bir Cumhuriyet olduğu, 2.maddesinde de; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu ifade edilmiştir. Eğer Anayasa Maddelerinin sırası, Devletin unsurları açısından bir anlam ifade ediyorsa, bizce 1.maddede Devletin; bir Cumhuriyet olduğu değil, “Hukuk Devleti” olduğu hükmüne yer verilmeliydi.